2023-2024 Akademik Yıl Açılış Töreni

2023-2024 Akademik Yıl Açılış Töreni Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde Gerçekleştirildi

Yükseköğretim Kurulu 2023 Üstün Başarı Ödülleri Sahiplerini Buldu

Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar: “Yükseköğretim Kurulu olarak Türkiye Yüzyılında vizyonumuz; kalite odaklı ve akademik performansa dayalı yönetim anlayışını benimseyen, çeşitliliği ve ülkemizin ihtiyaç duyduğu insan gücü profili ile üniversite-sektör iş birliği modellerini destekleyen; nihayet ulusal, bölgesel ve küresel sorunlara duyarlı, evrensel düzeyde geleceğe yön veren yenilikçi ve rekabetçi bir yükseköğretim sistemi inşa etmektir.”

“2023-2024 Yükseköğretim Akademik Yılı Açılış Töreni” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirildi.

Törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar ve devlet erkânının yanı sıra bakanlar, Yükseköğretim Kurulu üyeleri, ilgili kurum başkanları, büyükelçiler ve rektörler, akademisyenler ile öğrenciler katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi Türk Müziği Topluluğu tarafından müzik dinletisi sunuldu. Müzik dinletisine otizmli ve görme engelli gençlerden oluşan “Bizim Orkestra” da eşlik etti. Dinletinin ardından Türk yükseköğretimi tanıtım filmi aktarıldı.

Yükseköğretim Kurulu Başkanı Başkanı Erol Özvar ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmalarının ardından, YÖK tarafından “bireysel, kurumsal, özel alan ve özel” olmak üzere dört kategoride verilen “Yükseköğretim Kurulu 2023 Üstün Başarı Ödülleri” de sahiplerini buldu.

Yükseköğretim Kurulu Başkanı Özvar, törende yaptığı açılış konuşmasında akademik camia olarak vatan savunmasında hayatını kaybeden tüm şehitlere Allah’tan rahmet, yararlılara acil şifalar diledi ve “Kahraman güvenlik güçlerimizin yurdumuzun dört bir yanında ve sınırlarımızın ötesinde gerçekleştirdikleri terörle mücadele operasyonlarını tüm kalbimizle destekliyoruz.” ifadesini kullandı.

2023-2024 Akademik Yılı’nın öğrenciler, akademisyenler, idari personel ve ülke için hayırlı olmasını dileyen Özvar, “Yükseköğretim Kurulu olarak, Türkiye Yüzyılında vizyonumuz; kalite odaklı ve akademik performansa dayalı yönetim anlayışını benimseyen, çeşitliliği ve ülkemizin ihtiyaç duyduğu insan gücü profili ile üniversite-sektör iş birliği modellerini destekleyen; nihayet ulusal, bölgesel ve küresel sorunlara duyarlı, evrensel düzeyde geleceğe yön veren yenilikçi ve rekabetçi bir yükseköğretim sistemi inşa etmektir.” ifadelerini kullandı.

“Deprem bölgesine her türlü destek verildi”

6 Şubat 2023’te “Asrın felaketi” olarak adlandırılan Kahramanmaraş merkezli depremlerin yükseköğretimi de derinden etkilediğini söyleyen Özvar, depremden yükseköğretim öğrencilerinin yaklaşık yüzde 15’ini oluşturan 700 bini aşkın öğrencinin etkilendiğini aktardı.

Özvar, deprem bölgesindeki yaraları sarmak amacıyla yürüten çalışmalara değindi. Depremden etkilenen öğrencilere kayıt dondurma ve özel öğrencilik gibi imkânlar tanındığını, katkı payı muafiyeti sağlandığını, bölgedeki üniversitelerin kontenjanlarında genel kontenjandan herhangi bir eksiltmeye gitmeden yüzde 25’lik ek kontenjan tanımlandığını anlatan Özvar, yaklaşık 24 bin kişilik bu kontenjanın tam kapasiteyle kullanıldığını belirtti.

“Yükseköğretime talebin çarpıcı bir örneği”

Konuşmasında yükseköğretimdeki gelişmeleri anlatan Özvar, şunları söyledi:

“Son yıllarda Türk yükseköğretim sistemi, ülkemizde ve dünyada meydana gelen erişim beklentilerine vaktinde karşılık vermek suretiyle çarpıcı bir gelişme kaydetmiştir. 2022 yılında üniversiteye başvuran aday sayısı 3 milyon 243 bin civarındayken, 2023 yılı itibarıyla bu sayı %9’luk bir artışla 3 milyon 527 bine yükselmiştir. Açıköğretim programlarıyla birlikte bir milyonun biraz üzerinde olan kontenjanlarımız bu yıl %99,8 gibi çok yüksek bir doluluk oranına ulaşmıştır. Bu artış, yükseköğretime olan talebin çarpıcı bir örneğidir ve küresel ölçekte diğer ülkelerdeki örneklerle de benzerlik göstermektedir. Türkiye’de yükseköğretime artan erişim talebi bugün yeterince karşılanıyorsa bu, Zât-ı Devletlerinin iradesiyle son 21 yılda kurulan üniversitelerle mümkün olmuştur.”

“Türkiye en çok uluslararası öğrenciye sahip 10 ülkeden biri olacak”

Yükseköğretim kapasitesinin artışının, 198 ülkeden 340 bine yakın uluslararası öğrenciye de Türk üniversitelerinde öğrenim görme imkânı sağladığına işaret eden Özvar, bu büyük artışta emeği geçen herkese teşekkür ederek, “İnanıyorum ki, önümüzdeki yıllarda uluslararası öğrencilerin Türkiye’ye olan ilgisi artarak devam edecektir. Türkiye en çok uluslararası öğrenciye sahip olan 10 ülkeden biri olacak.” dedi.

-Yükseköğretim Kurulunca yürütülen projeler

Yükseköğretim Kurulunca yürütülen projeleri de anlatan Özvar, Akademik Birikim Projesi, Doktora Sonrası Araştırma Projesi ve Temel Bilimlerde Genç Beyinler Projesi ile 400 akademisyene yurtdışındaki seçkin üniversite ve araştırma merkezlerinde bilimsel çalışmalar yürütme imkânı sunulduğunu kaydetti.

Üniversite-sektör iş birliğini geliştirmek için Yükseköğretim Kanunu’nda yapılan düzenlemeyle yerli veya yabancı herhangi bir araştırmacının Türkiye’deki devlet üniversitelerinde kısmi zamanlı istihdam edilmesine imkân sağlandığını belirten Özvar ayrıca farklı birçok kurumla iş birliği protokolleri imzalandığını aktardı.

-Yurt dışında yürütülen çalışmalar

Konuşmasında yurt dışında yürütülen çalışmalara da değinen Özvar, “Yükseköğretim Kurulu olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin bölgesel ve küresel konularda önemli bir aktör olma yönündeki politikalarıyla uyumlu şekilde bilim diplomasisini önemsiyor ve uluslararası alanda ilişkileri ve iş birliklerini geliştirmeye yönelik adımlar atıyor, faaliyetlerimizde Dışişleri Bakanlığımızla yakın eşgüdüm yapıyoruz.” dedi.

Türk Devletleri Teşkilatı üyesi ülkelerin yükseköğretim kurumlarıyla ilişkilerin geliştirilmesi için önemli çalışmalar yürüttüklerini kaydeden Özvar, şöyle konuştu:

“Geçtiğimiz aylarda Semerkand’da düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı Eğitim Bakanları Toplantısında Yükseköğretim Kurulumuz tarafından gündeme getirilen; Türk Üniversiteler Birliğinin güçlendirilmesi ve akademik dünyada bir marka haline getirilmesi, Türk Dünyası Yükseköğretim Alanının oluşturulması, Türk Dünyası Yükseköğretim Veri Bankasının oluşturulması, Türk Dünyası Yükseköğretim Kalite Güvencesi Ajansının kurulması ve Türk Dünyası Yükseköğretim Vakfının tesis edilmesi önerilerinde bulunduk. Teşkilat Genel Sekreterliğinin de önerilerimizi olumlu karşılamasıyla daha ayrıntılı ve kavramsal bir çalışma yapmaktayız. Bu çalışmamızın önümüzdeki Kasım ayında gerçekleştirilecek Türk Devletleri Teşkilatı Zirvesinde de Türkiye’nin önerileri olarak sunulması hususunda tensip ve desteğinizi istirham etmekteyiz.”

Avrupa yükseköğretim alanıyla ilişki ve iş birliklerini de daha ileriye taşımanın öncelikli hedeflerinden olduğunu söyleyen Özvar, “Ülkemizin üye olduğu uluslararası teşkilatlarda yükseköğretimle ilgili konuları hassasiyetle takip ediyor ve kavramsal çalışmaların gelişmesine katkıda bulunuyoruz.” dedi.

Avrupa’nın en önemli sivil toplum kuruluşlarından Avrupa Üniversite Birliği (EUA) Başkanı ve Genel Sekreteri’nin 7 Kasım’da Yükseköğretim Kuruluna bir çalışma ziyareti gerçekleştireceğini belirten Özvar, bu ziyarette üniversitelerin Avrupa yükseköğretim alanında nasıl daha etkin olabileceklerinin bütün boyutlarıyla ele alınacağını aktardı.

İslam dünyası yükseköğretim kurumlarıyla yürütülen çalışmalara da değinen Özvar, “Türk dünyası ve Avrupa ile yükseköğretim alanındaki yakın ilişkileri güçlendirirken, İslam Dünyası yükseköğretim kurumlarıyla da iş birliklerimizi geliştirecek adımlar atmaktayız. Biz inanıyoruk ki İslam dünyasında bir yükseköğretim alanının oluşumuna katkı sağlamak bütün İslam dünyası için hayırlı bir teşebbüstür.” dedi.

“Kalite odaklı yükseköğretim anlayışını daha ileri taşımak istiyoruz”

Türkiye’nin ulusal ve uluslararası öğrenci ve mezun sayıları itibarıyla hâlihazırda büyük bir kapasiteye ulaştığını vurgulayan Özvar, “Bundan sonra, bugüne kadar üzerinde hassasiyetle durduğumuz kalite odaklı yükseköğretim anlayışını daha da ileri taşımak için yoğun bir gayret içinde olduğumuzu ifade etmek isterim. Bu çerçevede, üniversitelerimizi uluslararası rekabette öne çıkarmak, akademisyenlerimizin Ar-Ge temelli projelerinin ve etki değeri yüksek bilimsel yayınlarının sayısını artırmak, öğrencilerimizin çağın ihtiyaçlarına cevap verecek donanımla mezun olmalarını sağlamak gibi konular, üzerinde çalıştığımız öncelikli gündem maddeleri olmaya devam edecektir.” ifadelerini kullandı.

Yükseköğretim Kalite Kurulunun kalite güvencesi alanında yaptığı çalışmalarla kurumsal akreditasyon alan üniversitelerin artık uluslararası çatı kuruluşların listelerinde yer almaya başladıklarını belirten Özvar, “Önümüzdeki süreçte başta KKTC ve kültür coğrafyamız olmak üzere dünya genelinde yükseköğretimde kalite kültürümüzü görünür kılmak istiyoruz. Yükseköğretim Kurulu ve üniversiteler olarak kalite odaklı yaklaşımımızın ve çalışmalarımızın meyvelerini vermeye başladığını da memnuniyetle müşahede ediyoruz.” diye konuştu.

Bu çerçevede uluslararası derecelendirme kuruluşları tarafından yapılan sıralamalar ve bu sıralamalara girme başarısı gösteren üniversitelerle ilgili bilgiler paylaşan Özvar, “Belki bu yılki en çarpıcı gelişme 2006 yılı sonrasında kurulan üniversitelerimizden 18’inin sıralamalar içinde yer almasıdır. Üniversitelerimizi tebrik ediyoruz. Bu başarı, Zât-ı Devletlerinin bizlere olan güveninin ve yükseköğretime verdiğiniz güçlü desteğin bir sonucudur. Bundan sonra da bu desteklerinizi boşa çıkarmayacak, daha büyük başarılara hep birlikte imza atacağız.” şeklinde konuştu.

“Yapay zekâ çalışmalarına ivme kazandırmamız gerektirdiğini düşünüyoruz”

Yükseköğretim Kurulu Başkanı Özvar, konuşmasında yapay zekayla ilgili gelişmelere de işaret etti. Yapay zekâ ile ilgili gelişmelerin bütün dünya üniversitelerini ilgilendirdiğini vurgulayan Özvar, şöyle devam etti:

“Bugün hayatımıza çok hızlı bir giriş yapan yapay zekâ, öngörülemeyen geleceği ve trilyon dolarlık ekonomik hacmiyle toplumun bütün alanlarını etkileme istidadı göstermektedir. Yeni meslek ve istihdam alanları oluşturabileceği gibi, bir o kadar da mevcut meslekleri tasfiye edecek ve istihdamdan tasarruf sağlayacak potansiyele sahip yapay zekâ dünyası, hepimizin şimdiden daimî gündemi haline gelmesi gereken bir konudur.

Yapay zekâ dünyasının diğer kurumlar kadar üniversiteleri de dönüştürecek bir potansiyele sahip olduğunu söylemek abartılı olmayacaktır. Yapay zekânın üniversiteleri nasıl etkileyeceği sorusu, bu teknolojinin kurumlarımızda nasıl kullanılacağı ve uyumlu hale getirilebileceğiyle yakından alakalıdır.

Yükseköğretim Kurulu, bir süreden beri yapay dünyasını daimî bir gündem maddesi olarak üniversitelerimizle birlikte bir süreden beri çalışmaya başlamıştır. Bu meyanda son iki yılda birçok üniversitede yapay zekâ alanında lisans ve lisansüstü programlar açtık.”

Özvar, Yükseköğretim Kurulu olarak yürütülen tüm bu çalışmaların önümüzdeki dönemde kurumsal yapının her bakımdan güçlendirilmesini icbar ettiğini vurgulayarak, “Sayın Cumhurbaşkanım, yükseköğretim sistemimizin ülkemizdeki büyüklüğü, iktisadi gelişmede oynadığı rol, beşerî sermayemizin artırılmasındaki görev ve sorumluklarımız göz önünde bulundurularak, sivil Anayasa çalışmalarında Yükseköğretim Kurulumuzun kurumsal yapısının ve kapasitesinin gözden geçirilmesi ihtiyacının bulunduğunu yüksek tensiplerinize arz ederim.” ifadelerini kullandı.

-2023 Yükseköğretim Kurulu Üstün Başarı Ödülleri

Konuşmaların ardından 2023 Yükseköğretim Kurulu Üstün Başarı Ödülleri sahiplerine takdim edildi. Akademisyenler ödüllerini Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın elinden aldı.

Bireysel Ödüller’de Yükseköğretim Kurulu tarafından hoca ile öğrencisinin ilişkisine dikkat çekmek ve bu konuya önem verildiği göstermek amacıyla doktora öğrenci ile danışman hocası birlikte ödüllendirildi.

Bireysel Ödüller kapsamında “Yılın Doktora Tezi Ödülleri”ne Güzel Sanatlar ve Mimarlık kategorisinde layık görülen araştırma görevlisi Hüseyin Cem Esen ve tez danışmanları Prof. Dr. Sevilay Çınar ve Prof. Dr. Okan Murat Öztürk, Sosyal ve Beşeri Bilimler kategorisinde Dr. Hülya Kınık ve tez danışmanı Doç. Dr. Özgür Tüfekçi, Fen ve Mühendislik Bilimleri kategorisinde Dr. Kemal Koca ve tez danışmanı Prof. Dk. Mustafa Serdar Genç, Sağlık ve Spor Bilimleri kategorisinde Cansel Vatansever ve tez danışmanı Prof. Dr. Füsun Can ödül aldı.

Kurumsal Ödüller kapsamında Dijital Dönüşüm ve Büyük Veri Çalışmaları Ödülü ile Toplumsal Sorumluluk Ödülü İstanbul Teknik Üniversitesine, Uluslararası İş Birliği Ödülü Gazi Üniversitesine, Üniversite-İş Dünyası İş Birliği Ödülü Sabancı Üniversitesine, Yerel Kalkınmaya Katkı Ödülü Uşak Üniversitesine layık görüldü.

Dijital Dönüşüm ve Büyük Veri Çalışmaları Ödülünü İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Koyuncu ve proje yürütücüsü Prof. Dr. Lütfiye Durak Ata, Toplumsal Sorumluluk Ödülünü İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Koyuncu ve proje yürütücüsü Prof. Dr. Ali Tüfekçi, Uluslararası İş Birliği Ödülünü Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Yıldız ve proje yürütücüleri Prof. Dr. Erden Banoğlu ile Prof. Dr. Burcu Çalışkan, Üniversite-İş Dünyası İş Birliği Ödülünü Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Leblebici ve proje yürütücüsü Doç. Dr. Adnan Kefal, Yerel Kalkınmaya Katkı Ödülünü Uşak Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ekrem Savaş ve proje yürütücüsü Prof. Dr. Yaşar Gök aldı.

Özel Alan Ödülü kapsamında Milli Yenilik kategorisinde Dr. Özkan Doğanay ödüllendirildi. Doğanay ödülünü Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak ile birlikte aldı.

Özel Ödül ise İlme ve Talebeye Hizmet kategorisinde Prof. Dr. Salih Tuğ’a verildi.

Tören toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.

Kaynak: YÖK